Sarikamis'da ilk fabrika kurulur; çivi fabrikasi ama alan yok, soran yok, bilen yok.
Sarikamis'da ilk fabrika kurulur; çivi fabrikasi ama alan yok, soran yok, bilen yok.
Fabrikatör kafayi yemek üzeredir; derler ki;
- Akilli ol; sakin ol! Pazarlamacı Semistan ile konus; o sana "Sarikamis Çivileri aha böyle kullanilir" diye bir reklam ayarlar dünyan degisir.Buurlar adami;
- Bana bir hafta verin, der şemistan.
Bir hafta sonra bir veideo reklam kasetiyle gelir. Bakarlar... Romalı bir asker, İsa'yı çarmıha çivilemekle meşgul, yüzünü kameraya çevirir ve "Sarikamis Çivileri kullanın, onlar her şeyi taşırlar!" der.
Patron sinirlensir; çılgına döner ve bağırır; "Senin problemin ne? Bunu asla TV'de göstermezler, sana ikinci bir şans veriyorum, ama kesinlikle Romalılar'ın İsa'yı çarmıha germesi gibi şeyler istemiyorum."
"İkinci hafta pazarlamacı elinde başka bir kasetle gelir. Yine kaseti videoya koyar ve çalıştırırlar. Bu sefer kamera, Roma'nın dışından merkeze doğru yakınlaşır ve çarmıha gerili İsa'nın önünde durur. Romalı bir asker yukarı bakar ve "Üc adet civi tarihi degistirdi cünkü buna Sarikamis civisi derler"
Patron, elinde ne varsa sinirden isirarak;
- Sen, beni anlamıyorsun Semo, çarmıhta bir İsa istemiyorum. Sana son şans veriyorum ve bir hafta içinde yayınlanabilecek bir reklamla gel; yoksa kapora parayi geri ver...
Bir hafta daha geçer.
CNN, Fox TV, Sky kanallari da gelmis son reklami izleyecekler...
Patron, sabırsızca beklemektedir. Semistan yeni kasetiyle gelir. '
Saçları uzamış, çıplak bir adam nefes nefese koşmaktadır. Bir düzine Romalı asker de peşinden kovalamaktadır. Tepenin başına gelirler ve askerlerden biri kameraya döner: "Keşke Sarikamis Çivileri kullansaydık!"
Beyninden vurulmusa dönen patron eline en uzun civiyi alir ve sahneye firlar;
- Sarikamis civisi nah böyle de kullanilir, diyerek Samo'ya kabadan saplar.
O gün bugündür özellikle Cin, Kore, Kuba gibi ülkeler civilerinin tamamini yalnizca Sarikamis'tan almaktadirlar...