Visit the Dance Way Web Forum
Dance Topics and much more...
Post a new article at no cost for the world to see!
*1000 TV Stand-up programından *1* seçme AKTARMA: Severim çok tombikleri o günden beri
*******
Bu tamamen yeni bir ayrı nüktedir yeniden gülmek gerekecek ama isterseniz aynı biçimde de gülebilinirsiniz.. '13'e girmeden gülelim mümkün mertebe çünkü 13 horisont'u tüm kartlara karanlık ve yıldızlara ters açılıyor; benim el'im yinelenerek öyle... tüm dünya genelinde tüm akla gelmez biçimlerde bir açmaz'a giriliyor... turbulens... neyse...
Neden severim şişmanları
*+*
Nasreddin Hoca'yı duymayan yoktur; ben de duymuştum ve biliyorum rolü oynamıştım yıllarca, dogrusu daha geçen akşam inceledim.
- Ne anladın bilader?
- Evet, ne anladın derseniz; biraz şaşırtıcı gelecek; eşekler şişman sevmez (özür dilerim, gercek eşekler); sen de eşek olsan istemezdin belin kırılsın, yaani... Ne alaka, derseniz; Nasreddin HOCA'nın fotograflarına (zaten sadece tek bir tane var) on santimden bakın, eşege ters binmiş. Niye! Dogru binse, bindirmez, şişman ya, yani her eşek o kadar da eşek degildir. Faakaat, hoca, seytan gibi ters durunca binmeyecek gibi gösterip eşegi aldatmış ve binmiş ve bu foto da onun son anıtı olmuş.. Bir kere olur.. Biniş o biniş, iniş o iniş; rahmetli...
- Senle ilgisi ne kardeş?
- Yav işte görüyorsunuz... Söz eşeklerden açılmışken bir eşşekligimi anlatayım. Okul dönemlerinden yine...
- Bıktık lan senin yatılı maceralarından...
- Aynen! Yat desin yatıracagım cesedini oraya... Ne bu be?!
- Yok, sayın konuklar; başka okullarda da aynısından var... Nasıl başlasam, ortadan bir örnek atsam; evvet, dogrusu ben kopyaya bulaşmadım dersem yalan gibi olur. Degil mi ama, her ögrencinin bir kopya anısı vardır; fakat, benimkisi bir adım daha ileri, bir çeşit adalet arayışıdır...
Övünmek gibi olsun, sınavlarda kızlar beni kapışırlardı...
- Yatılı'dayken de, seni alnının ortasından...
- Der miyim! Ama anımsıyorum, o gün Kara Fatma ile oturmuştuk ve notlar okundu, hayret, o 10 aldı ben 8,5 tan 9. Ama nasıl fena oldum, patlayacagım. Neyse, itirazlar, parmaklar... Dedim ki, neden aynı yanıtları verelim de ona fazla gele?
- Ne dedin, ne dedin! Gel lan; sen benle gel idareye dedi; zaten 40 kilo yokum, uçurdu beni, idare dedigim de sıkıyönetim genel merkezi gibi, aldılar kagıtları masaya...
Fakaaat bir de bir şişman ögretmen var kurul'da, dedi ki;
- Yok ben kefilm TOS (ben yani) kopya çekmez.
- Dogru dedi, çektigim birşey yok; adalet arıyorum sadece.
Bir tek bu yegane şişmandı beni anlayan o kadar sivil general içinde.
- Sen adalet arayacagına, bahçeden iyi bir odun ara; getir, dedi not veren; bak, kagıdın sonunda kötü bir silgiyle silinen bir sözcüge, lütfen iyi bakınız! Bu sanık E k r e m' in (bana sanık dedi, bu da adaletsizlik) kagıdında da aynı sözcük aynı kötü silgiyle silinmiş.
- Savunmasını yapsın bari, dedi şişman ögretmen.
- Dedim ki silgi (Ezürümlü Fatoş'un ayakabısı nın kalitesi degil önemli olan, ortada adaletsizlik var; o 10 aldıysa aynı kagıdın apaynısından ben niye aynı notu almasaydım?
- Bir de sopa çeksek mi dedi not tartışması yaratan ögretmen.
- Hayyır, ben döverim sonra, dedi şişman olan; kolumdan tutup dışarı sürükledi... Bahçeye çıktık ve Egitim'e dogru yürüdük, dedi ki;
- Böyle saçmalıklara gereksinimin yok; kendini anlamsız ve yersiz biçimde ortaya atma, yoksa bir dahasına gerçekten fena olur.. Yine de, soran olursa ben seni dövdüm. Kara Fatma'yı da yanına oturtma bir daha, ben olsam Lokum Leyla varken... anladikos Etos? Beton kafa! Haydi kaybol!
Göz kırptı, gitti...
- Birşey anlamadım, çünkü dövmesini bekliyordum...
- Ne okulmuş be; hocasına bak talebesine bak! Valla, ondan kapatmışlardır...
- şerefsizim, dövmeden!
- Eee, sonuç?
- Tarihsel olay bu işte.. şişmandı bu ögretmen. Elbette Fatoş da oturmadı artık yanıma bir daha, çünkü ikimiz de 9-10 beklerken tam 0 (sıfır) aldık.
- Vallahi biz de birşey anlamadık, kardeş; sen ne biçim stand-up komikçisisin?
- Sayın kamuoyu; nükte yapan kimse gerçekte dogal davranır yaşamda; aslında, nükte yapayım diye davranmaz. Yıllarca, bunu ben de bilmiyordum, bir nüktem üzerine uçagı kaçıran kızın babası ögretti karakolda...
- Böylesinin var ya, bir tane de kaburgalarına çekeceksin!
- Teşekkür ederim ! Aynı kanıdayım.. Yıllarca bu farkı farkedip de hayatta kalabilmek için nükteler ve gerçekler diye iki liste yaptım sakladım. Özellikle Ìsveç'te bitiktirdigim (deneylerle kanıtlanmış tanıklıklarımı unutmadan burada dünya kamuoyuna anlatayım...
- Anlat hadi bitir tuvaletimiz geldi. Biz de akıllı bir fıkra anlatacagını sanarak yarım saattir agzına bakıyoz; haydi, işimiz gücümüz var...
- Evet! Halkların da nükte yapmak istemeden komik oldukları dönemler, anlar, icatlar, uygulamalar vardır.
...
Nerede kaldık; ne diyorduk, ha evet; halkların da nükte yapmak istemeden komik oldukları dönemler, anlar, icatlar, uygulamalar vardır. Örnegin, Ìsveçliler aslında her yeni buluş ve yeni bir ürün karşısında çok tutucudurlar. O ürün kamuoyunda tanınıp bilinsin diye, firmalar başta çok sıkıntı çekerler... Nükte olsun diye degil, ciddi ciddi yazılmış. KULLANMA (kullan abi, madem aldın, niye kullanma!) yönergelerinden birkaçı, Ìsveçlilerin ortalama anlama düzeyini de gösterme bakımından örnektir; dinleyiniz ve hak veriniz:
* Ìlk satılan saç kurutma makinalarının üzerindeki uyarı: "Uyurken kullanmayın"...
* Kızarmış patates torbasının üzerinde: "Kazanan siz olabilirsiniz.. Üstelik, satın almanız da şart degil.. Ayrıntılı bilgi torbanın içinde"..
* Dial sabunlarının kutusunda: "Kullanım biçimi: Normal sabun gibi"..
* Donmuş yemek kutusunda: "Öneri: Buzunu çözün!"...
* Otellerde verilen duş başlıgının kutusunda "Her bir başlık bir kafa içindir"
* Hazır tortaların kutusunda: "Altüst etmeyin.." (fakat bu uyarı, tortanın altında kaldıgı için altüst olduktan sonra görülebiliyor)
* Marx& Spencer'e ait bir puding kutusunda: "Ateşin uzerine koyarsanız ısınır." Bunlar, Tüketici dernegi'ne şikayet edilmişler; kutu yanınca yangın tehlikesi atlatanlar oluyormuş...
* Bir uyku ilacının uzerinde.. "Yan etkisi: her yerde uyumanıza yol açabilir"
* Roventa ütü kutusunda: "Giysilerinizi üzerinizdeyken ütülemeyiniz"..
* Yarıresmi ünlü eczane zinciri Apoteket'in çocuklar için hazırladıgı öksürük şurubu kutusunda: "Ìçince Araba kullanmayın"..
* Çin malı Noel agacı ışıklı süslemelerinde: "Yalnızca içeride ve dışarıda kullanılabilir"...
* Karadeniz bölgesinden ithal edilmiş 100 gramlık fındık paketlerinin üzerine burada yapıştırılmış isveççe: "Yüzde doksan fındık içermektedir; poşet 10 gramdır."
* Bir elektrikli testerenin üzerinde: "çalışırken elinizle durdurmaya kalkışmayın."
* Norwegian Airlines şirketi'ne ait fıstık paketinin üzerinde: "Paketi herhangi bir yerinden delerek, fıstıklara ulaşabilirsiniz"
* Japon malı mutfak robotunun üzerinde: "Başka amaçla kullanılmaz; organınızı elektrige çarptırabilirsiniz." (Özel not; bu sözcüge sansür uygulasak mı diye sordum elemana; niye ki dedi, buradan ben iyi bir amaç anlıyorum, sen ne sandın?! Ben de iyi diyeyim bari.. - E, iyiyse iyi o zaman niye silesin?! Öyle ya! Japonlar Laponlardan daha şey şeedeecek degil ya, dedim elemana; agzını açık unuttu. Ve silmedim!)
- Yahu, yarım saattır ne geveliyorsun, bu son olaylarda şişman yok...
- Var!
- Nerede?
- Bak arkanda, kahkahadan yere düşen adam!
- ?! ?! ?!
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=RoLKAoaMwCk
•*¨`*•. (¯`v´¯ (¯`v´¯
.•*¨`*•
. . . •*¨`*•.¸(¯`v´¯ ¸.•´*¨`*•
Tarih, bunu da tartacaktır; elbette biraz da siz izleyicilerin olumlu somut tavırları sayesinde; olursa yani...
http://223277.forumromanum.com/member/forum/entry.user_223277.2.1114705023.wird_bequemlichkeit_zum_selbstzweck-miederforum.html
http://pub45.bravenet.com/forum/static/show.php?usernum=3781480963&frmid=293&msgid=1038471&cmd=show
http://www.youtube.com/v/QaiFB-1KU-Y
Günün nostaljik fotosu, Kilise sinema Sarıkamış'ın Ayasofya'sı
Yorumlayan biri var:
Rumlar, Ruslar ve Ermeniler tek bir nesne yakmamışlardı, yıkmadan bırakmışlardı...
http://288051.forumromanum.com/member/forum/entry_ubb.user_288051.2.1111525337.1111525337.2.dokumentarfilme_zur_situation_anderer_und_bedrohter_voelker_ihre_kultur-indianer_nordamerikas.html
- Bu ne linktir, neyin nesidir, ne sitesidir, diye soracaksınız; efeniim, bilmem ilginç gelecek mi, bu, öngörülemez bir güzelliktir; Necati DEMÌRCÌ denilince Internet'te en çok tıklanan link, Indigenous Maya Aztek Inka kalıtları ve özellikle bu azınlık halkların kültürel özgürlükleri sitesi olmuş... Ìnanmayan tek kimse çıkarsa, ona da söyleyin, lütfen, tıklasın da parmagını ısırsın!
•*¨`*•. (¯`v´¯ (¯`v´¯
.•*¨`*•
. . . •*¨`*•.¸(¯`v´¯ ¸.•´*¨`*•
Bu kısa metrajlı film, tüm dünya genelinde kimsesiz çocukları yetiştirme ve yatılı ögrenci yurtlarındaki ögretmenlerin ve özellikle biyoloji ögretmenimiz (ipek saçlı melek) bayan Nural YURTSEVEN'in kutsal anılarına küçüücük bir armaganımızdır. Birileri bir yerde anlar neden armagan edildigini...
Perdeyi, fon müzigi olarak, kendini ısıran Akrep Nalan'ın Dagçiçegi şarkısıyla kapatıyoruz... Gözleri nemlenenler bir süre daha oturabilirler fakat şımarmayın, izmarit atmak yasaktır...
FOREVER PRIMA BELLA, ANGEL XARA!...S'agapo HUMANITY!
•*¨`*•. (¯`v´¯ (¯`v´¯
.•*¨`*• . . .
•*¨`*•.¸(¯`v´¯ ¸.•´*¨`*•☆彡 ........`♥`•.,.•´τις καλύτερες ευχές μου♥ !
Interpretation Design Choreography by Stand-up artist *Ekrem TOS
•*¨`*•. (¯`v´¯ (¯`v´¯
.•*¨`*•
. . . •*¨`*•.¸(¯`v´¯ ¸.•´*¨`*•
░B░e░s░t░░░w░i░s░h░e░s!░░♥» ♫«•*•»*♥*♫*♥*♥✰★
*1000 TV Stand-up programından *1* seçme AKTARMADIR
AKTARANLAR:
SANATÇILAR DAYANIŞMA GRUBU
░D░A░Y░A░N░I░Ş░M░A░░t░v░░♥░STAND-UP SANATÇILARI ONURLA SUNAR